alışkı

listen to the pronunciation of alışkı
Türkçe - İngilizce
habit, usage
habit, practice, usage
custom

They are not used to our customs yet. - Onlar bizim törelerimize henüz alışkın değil.

usage
use

He is used to walking long distances. - O uzun mesafe yürümeye alışkın.

I'm used to getting up early. - Erken kalkmaya alışkınım.

second nature
ritual
habit

I am in the habit of taking a walk every day. - Her gün yürümeye alışkınım.

You must get rid of that bad habit. - O kötü alışkınlıktan kurtulmalısın.

Türkçe - Türkçe
Yapılmaya alışılmış davranış