She speaks English with a foreign accent.
- O İngilizceyi yabancı aksanıyla konuşur.
He speaks English with a strong German accent.
- O,İngilizceyi istikrarlı bir Alman aksanıyla konuşur.
Mary thinks that German accents are sexy.
- Mary Alman aksanlarının çekici olduğunu düşünüyor.
She spoke in mild accents.
- O hafif aksanla konuştu.
You forgot the accent mark.
- Aksan işaretini unuttunuz.
Don't forget to put an accent mark!
- Aksan işareti koymayı unutma!
Don't forget to put an accent mark!
- Aksan işareti koymayı unutma!
You forgot the accent mark.
- Aksan işaretini unuttunuz.