aklını

listen to the pronunciation of aklını
Türkçe - İngilizce
your mind
akıl
wisdom
akıl
{i} intelligence

Someone famous said that imagination is more important than intelligence. - Ünlü biri hayal akıldan daha önemlidir dedi.

akıl
mind

The right mind is the mind that does not remain in one place. - Doğru akıl bir yerde kalmayan akıldır.

Little thing please little minds. - Küçük şey küçük akılları memnun eder.

akıl
wit

All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood. - Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

Who lives without folly is not so wise as he thinks. - Çılgınlık yapmadan yaşayan insan düşündüğü kadar akıllı değildir.

akıl
reason

All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood. - Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

This is an elementary error of reasoning. - Bu akıl yürütme ile ilgili temel bir hatadır.

aklını çelmek
beguile
aklını çelmek
persuade
aklını çelmek
sway
aklını başına getirmek
sober
aklını başından almak
infatuate
aklını başından almak
allure
aklını kurcalamak
prepossess
aklını çelmek
allure
aklını başına toplamak
(deyim) Gather oneself together
aklını kullanmak
To use your mind
aklını peynir ekmekle yemek
Get out of one's mind, get crazy, lose mind, go nuts
aklını başına devşirmek
to pull one's socks up
aklını başına getirmek
to bring sb to reason, to make sb see reason
aklını başına getirmek
disenchant
aklını başına getirmek
undeceive
aklını başına getirmek
sober up
aklını başına getirmek
bring smb. to his senses
aklını başına toplamak
to come to one's senses, to get one's wits about one
aklını başına toplanmak
gather oneself together
aklını başından alan
ravishing
aklını başından almak
enamour [Brit.]
aklını başından almak
sweep smb. off his feet
aklını başından almak
enchant
aklını başından almak
enamor
aklını başından almak
to sweep sb off his feet, to enrapture
aklını başından almak
enrapture
aklını bozmak
get one's claws into
aklını karıştırmak
disorientate
aklını karıştırmak
to confuse
aklını karıştırmak
befuddle
aklını karıştırmak
distract
aklını karıştırmak
gravel
aklını kaçırmak
to lose one's mind, to go off the rails
aklını kaçırmak
loose one's marbles
aklını kaçırmış
bereft of reason
aklını kullanma
appeal to reason
aklını kurcalama
prepossession
aklını oynatmak
unhinge
aklını oynatmak
to go out of one's mind, to go mad
aklını oynatmış
out of one's senses
aklını takmak
(bir şeye) to have a bee in one's bonnet (about sth)
aklını çelmek
entice away
aklını çelmek
cozen
aklını çelmek
suborn
aklını çelmek
dissuade
aklını çelmek
bias
aklını çelmek
prepossess
aklını çelmek
draw in
aklını çelmek
to dissuade from, to bias
aklını çelmek
infatuate
akıl
{i} memory
akıl
brain

Who is the brains of this operation? - Bu operasonun akıl hocaları kimdi?

The brain is the center of every mind, soul, and muscle energy. - Beyin her akıl, ruh ve kas enerjisinin merkezidir.

akıl
mental

Are you mentally ill? - Akıl hastası mısınız?

Some mental illnesses already have a cure. - Bazı akıl hastalıklarının zaten tedavisi var.

akıl
{i} advice

He was wise enough to take her advice. - Ondan tavsiye alacak kadar akıllıydı.

It was wise for you not to follow his advice. - Onun tavsiyesine uymamanız akıllıca oldu.

akıl
gray matter
akıl
{i} Psyche
akıl
guidance
akıl
understanding
akıl
long
akıl
idea

The ideal woman for me would be well-mannered, intelligent and a polyglot. - Benim için ideal kadın, iyi huylu, akıllı ve birçok dilli olacaktır.

Actually that's a smart idea. - Aslında o akıllıca bir fikir.

akıl
headpiece
akıl
intellect

Health and intellect are the two blessings of life. - Sağlık ve akıl, hayatın iki nimetidir.

akıl
sapience
akıl
mentality
akıl
fettle
akıl
head

I admit he's smart, but does he have to talk over everyone's heads all the time? - Onun akıllı olduğunu kabul ediyorum ama o her zaman karşısındakinin anlayamayacağı şekilde konuşmak zorunda mı?

Use your head to save your heels. - Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş.

akıl
discernment
Akıl
rational faculty
akıl
ıntellect
akıl
senses
akıl
comprehension
akıl
mind, comprehension
akıl
nous
akıl
strength of mind
akıl
idea, opinion, thought
akıl
chump
akıl
intelligence, brain, reason " us; memory" " bellek; advice" " öğüt; opinion, idea
akıl
consciousness
akıl
loaf
akıl
reason, intelligence; wisdom, discernment, discretion
akıl
bean
akıl
grey matter
akıl
prudence
akıl
sense
akıl
psycho
akıl
pate
akıl
prudent
akıl
sentient
herkes kendi aklını beğenir
(Atasözü) Everybody prefers his own opinion
insan aklını aşan
transcendent
Türkçe - Türkçe

aklını teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Akıl
(Osmanlı Dönemi) DERS
âkıl
(Osmanlı Dönemi) akıllı
akıl
Vaka'nin duyu organlarıyla hissedilip beyne nakledilmesi ve on bilgilerle yoğrulup yorumlanması
AKIL
(Osmanlı Dönemi) Bak: Akl
Akıl
(Osmanlı Dönemi) MECR
Akıl
(Osmanlı Dönemi) UNAB
Akıl
(Osmanlı Dönemi) HULÜM
Akıl
(Osmanlı Dönemi) SEDAD
Akıl
(Osmanlı Dönemi) HÜRMAN
Akıl
(Osmanlı Dönemi) HULM
Akıl
(Osmanlı Dönemi) MİRRE
Akıl
(Osmanlı Dönemi) CÂL
Akıl
us
akıl
Hafıza, bellek
akıl
Düşünce, kanı
akıl
Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us: "Akıl yaşta değil baştadır."- Atasözü
akıl
Düşünce, kanı: "Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve!"- A. K. Tecer
akıl
Öğüt, salık verilen yol
akıl
Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
akıl
Hafıza, bellek: "Hâlâ aklımda o tufan yağmuru."- C. S. Tarancı. Öğüt, salık verilen yol
akıl
Düşünce, niyet
ÂKIL
(Osmanlı Dönemi) (E) Uyanık. Aklı başında. Tedbirli. Düşüncesi sağlam. Huşyâr
aklını