I plan to help Tom steal some cars. That would be unwise.
- Tom'un birkaç araba çalmasına yardımcı olmayı planlıyorum. Bu akılsızca olur.
Someone famous said that imagination is more important than intelligence.
- Ünlü biri hayal akıldan daha önemlidir dedi.
The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.
- Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır.
One should bear in mind that time is money.
- İnsan paranın zaman olduğunu akılda tutmalıdır.
Tom knows better than to fight with you.
- Tom seninle dövüşmeyecek kadar akıllıdır.
Who lives without folly is not so wise as he thinks.
- Çılgınlık yapmadan yaşayan insan düşündüğü kadar akıllı değildir.
This is an elementary error of reasoning.
- Bu akıl yürütme ile ilgili temel bir hatadır.
This reasoning is really insane.
- Bu akıl yürütme gerçekten delice.
It's just mindless entertainment.
- Bu sadece akılsızca yapılan eğlence.
The brain is the center of every mind, soul, and muscle energy.
- Beyin her akıl, ruh ve kas enerjisinin merkezidir.
Who is the brains of this operation?
- Bu operasonun akıl hocaları kimdi?
Tom is in a mental institution.
- Tom bir akıl hastanesinde.
Tom was sent to a mental hospital.
- Tom bir akıl hastanesine gönderildi.
It was wise for you not to follow his advice.
- Onun tavsiyesine uymamanız akıllıca oldu.
You were wise not to follow his advice.
- Onun tavsiyesini dinlemeyecek kadar akıllıydın.
My ideal woman is shapely, intelligent and a polyglot.
- Benim ideal kadınım, düzgün, akıllı ve çok dillidir.
Actually that's a smart idea.
- Aslında o akıllıca bir fikir.
Health and intellect are the two blessings of life.
- Sağlık ve akıl, hayatın iki nimetidir.
You've got a good head on your shoulders.
- Sen akıllı ve zeki birisin.
Use your head to save your heels.
- Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş.