ait ol

listen to the pronunciation of ait ol
Türkçe - İngilizce
belong

She wished the lovely dog belonged to her. - O güzel köpeğin ona ait olmasını diledi.

I feel that I don't really belong here. - Gerçekten buraya ait olmadığımı hissediyorum.

appertain to
{f} belonging

The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP. - Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.

We regarded the document as belonging to her brother. - Biz belgenin onun erkek kardeşine ait olduğu gözüyle baktık.

belong to

Tom took something that didn't belong to him. - Tom kendine ait olmayan bir şeyi götürdü.

The settlers are the most peaceful people in the world. They cross thousands of miles to occupy a land that doesn't belong to them and they never kill anyone if they're not a savage native. - Göçmenler dünyadaki en huzurlu insanlardır. Onlara ait olmayan bir toprağı işgal etmek için binlerce mil geçerler ve eğer vahşi yerli değillerse kimseyi öldürmezler.

appertain
ait ol