Thank you for helping me, pal.
- Bana yardım ettiğin için teşekkürler, ahbap.
You'd better watch it, buddy.
- Onu izlesen iyi olur, ahbap.
That party was great, Dude.
- Parti harikaydı ahbap.
Are we gonna get some wine, dude?
- Biraz şarap içelim mi, ahbap?
My companions were watching me in silence and, unlike other times when my wonder had made them laugh, they remained serious.
- Ahbaplarım sessizce beni izliyorlardı ve şaşkınlığımın onları güldürdüğü diğer zamanların aksine bu defa ciddiyetlerini bozmadılar.
You'd better watch it, buddy.
- Onu izlesen iyi olur, ahbap.
The world would be a beautiful place if everyone was a bit kinder towards their fellow men.
- Eğer herkes ahbaplarına biraz daha kibar olursa dünya güzel bir yer olur.