Tom çok heyecanlandı.
- Tom got very agitated.
Yapacak çok işim olduğu zaman gergin ve heyecanlı hissediyorum.
- I feel tense and agitated when I have too much work to do.
Yapacak çok işim olduğu zaman gergin ve heyecanlı hissediyorum.
- I feel tense and agitated when I have too much work to do.
Tom biraz heyecanlı görünüyor.
- Tom is looking a bit agitated.
Sen tedirgin oluyorsun.
- You're becoming agitated.
Tom biraz tedirgin görünüyor.
- Tom is looking a little agitated.
Tom giderek ajite oldu.
- Tom became increasingly agitated.
Pazar çalkalanıyordu.
- The market was agitated.
Winds . . . agitate the air.'' --Cowper.