Siz beyler niçin öyle öfkelisiniz?
- Why are you guys so angry?
Neden bu kadar öfkelisin?
- Why are you so angry?
O, kendisine kızmıştı.
- He was angry with himself.
Başkan Jefferson kızmıştı.
- President Jefferson was angry.
Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
- The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
Sebep olmadan asla kızgın olmam.
- I'm never angry without reason.
Nadiren kızgın ya da sinirli olur.
- He seldom gets angry or irritated.
Tom evde kaydettiği futbol maçını izlemek için can atıyordu ve birinin son skordan bahsetmesine kulak misafiri olduğunda sinirliydi.
- Tom was looking forward to watching the football match he had recorded at home, and he was angry when he overheard someone mention the final score.
Oldukça hiddetli görünüyorsun.
- You look pretty angry.
Do they aggro on sight or sound?.
You just pulled aggro off the tank and wiped the raid.
Move along, lads; we don't want any aggro.