aggressor

listen to the pronunciation of aggressor
İngilizce - Türkçe
{i} saldırgan

Tom açıkça saldırgandı. - Tom was clearly the aggressor.

saldırgan kimse/ülke
mütecaviz
(Askeri) MÜTECAVİZ: Manevra ve tatbikatlarda düşman karşılığı kullanılan ve ilk tecavüz hareketini yaptığı veya yapacağı farz ve tahmin edilen tarafı belirtir bir kelime
{i} saldıran
saldırgan taraf
(Askeri) (NATIONS) SALDIRGAN, MÜTECAVİZ (ÜLKELER)
saldırgan ülke
aggressor forces
(Askeri) MÜTECAVİZ KUVVETLER: Saldırgan bir askeri harekata katılan kuvvetler. Eğitim tatbikatları kapsamında manevra ve tatbikatların gerçekliğini artırmak için düşman olduğu varsayılan kuvvetler. Bu yöntem daha az gerçekçi olan "kırmızı" ve "mavi" orduların yerini almıştır
attacker, assaulter, aggressor
Saldırgan, assaulter, saldırgan
İngilizce - İngilizce
The person who first attacks or makes an aggression; he who begins hostility or a quarrel; an assailant
{n} an assaulter, first invader
The hound instigating a confrontation or fight either fieldside or during a course in progress
a confident assertive person who acts as instigator
Provoker or attacker
someone who attacks
Azernan
{i} one who attacks first
The aggressor in a fight or battle is the person, group, or country that starts it. They have been the aggressors in this conflict. a person or country that begins a fight or war with another person or country
aggressor force
enemy army, red force
aggressor