Bu kontratın kelime kelime tercüme edilmesini istiyorum.
- I want this contract translated word for word.
Yeni kontratı Tom'a imzalattım.
- I got Tom to sign the new contract.
Resim bunun aksine renkli.
- The picture is colorful in contrast with this one.
Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir.
- Mary is not poor. On the contrary, she is quite rich.
Düne karşın,bugün hiç sıcak değil.
- In contrast to yesterday, it isn't hot at all today.
Asla büyüklerinize karşı söz söylemeyin.
- Never contradict your elders.
Ne var ki aksi de her zaman doğrudur.
- And yet, the contrary is always true as well.
Eğer bunu yaparsan,bu sadece aksi sonuçlar doğuracak.
- If you do that, it will only bring about a contrary effect.
Hiçbir karşıt kanıt yoktur.
- There is no evidence to the contrary.