afterwards

listen to the pronunciation of afterwards
İngilizce - Türkçe
sonradan

Sonradan kötü hissettim. - I felt bad afterwards.

İkramlar sonradan sunulacak. - Refreshments will be served afterwards.

daha sonra

Daha sonra açıklayacağım. - I'll explain afterwards.

Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler. - Afterwards, he assumed a new identity.

sonraları
bilahare
sonra

Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın. - If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.

Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın. - Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.

sonrasında

Yemek pişirmekten hoşlanırım ama sonrasında temizlik yapmayı sevmiyorum. - I enjoy cooking, but I don't like the cleaning up afterwards.

Sonrasında üniversitede eğitim görmek için okula gidersin. - You go to school in order to study at university afterwards.

ondan sonra
ardından

Banyo yap! Ardından kendini taze ve rahatlamış hissedeceksin. - Have a bath! You'll feel fresh and relaxed afterwards.

İngilizce ve ardından matematik okudu. - He studied English and afterwards math.

takiben
afterward
daha sonra

Şiddet daha sonra arttı. - Violence increased soon afterward.

Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz? - I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?

afterward
sonra

Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın. - If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.

O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti. - She was very well before lunch, but felt sick afterward.

later on
daha sonra

Konuyu size daha sonra açıklayacağım. - I'll explain the matter to you later on.

Onun hakkında her şeyi daha sonra sana bildireceğim. - I'll let you know all about it later on.

beforehand
önceden

Önceden tüm hazırlıkları yapmadan kışın dağlara tırmanacak kadar aptal değilim. - I know better than to climb mountains in winter without making all necessary preparations beforehand.

Biz önceden aperatifleri hazırladık. - We prepared snacks beforehand.

subsequently
bilahare
subsequently
daha sonra

Tom daha sonra tutuklandı. - Tom was subsequently arrested.

Sami daha sonra öldürüldü. - Sami was subsequently murdered.

beforehand
peşin
beforehand
baştan
immediately afterwards
akabinde
afterward
sonradan

Duvarı yeşile boyamak için kullanılmış fırçayı kullanmıştı ve sonradan onu temizlemedi. - He'd used the dirty brush to paint the wall green, and he did not clean it afterwards.

O, öğle yemeğinden önce iyiydi ama sonradan kendini kötü hissetti. - She was fine before lunch, but felt bad afterwards.

subsequently
sonradan

Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi? - Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?

since; afterwards
başlangıç, sonra da
afterward
z., bak. afterwards
beforehand
aceleci/önceden
beforehand
peşinen
beforehand
peşin olarak
beforehand
z. önce, önceden
later on
sonradan

Genç bir adamken, sonradan ünlü olacağını bilmiyordu. - As a young man, he did not know that he was to become famous later on.

Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman? - Did the error occur right from the start or later on? - When?

subsequently
sonra

Sami daha sonra öldürüldü. - Sami was subsequently murdered.

Tom daha sonra tutuklandı. - Tom was subsequently arrested.

subsequently
z. sonradan
subsequently
arkadan
İngilizce - İngilizce
At a later or succeeding time
{a} in time to come, next in order
happening at a time subsequent to a reference time; "he apologized subsequently"; "he's going to the store but he'll be back here later"; "it didn't happen until afterward"; "two hours after that"
subsequently
beforehand
The form afterward is also used, mainly in American English. If you do something or if something happens afterwards, you do it or it happens after a particular event or time that has already been mentioned. Shortly afterwards, police arrested four suspects James was taken to hospital but died soon afterwards. after an event or time that has already been mentioned
then
later on
after this
arterwards
Afterward
happening at a time subsequent to a reference time; "he apologized subsequently"; "he's going to the store but he'll be back here later"; "it didn't happen until afterward"; "two hours after that"
afterward
At a later or succeeding time
afterward
subsequently to some other action
afterward
subsequently
and afterwards
and then, after which
shortly afterwards
short period of time after, soon
afterwards

    Heceleme

    af·ter·wards

    Türkçe nasıl söylenir

    äftırwırdz

    Eş anlamlılar

    afterward

    Zıt anlamlılar

    beforehand

    Telaffuz

    /ˈaftərwərdz/ /ˈæftɜrwɜrdz/

    Etimoloji

    [ 'af-t&(r)-w&rd ] (adverb.) 13th century. From Old English æfteweard (“behind”) + -s See . See aft, and -ward.

    Videolar

    ... And, of course, it's very easy to go there afterwards. ...
    ... I think afterwards it will be easy. ...