afterward

listen to the pronunciation of afterward
İngilizce - Türkçe
daha sonra

Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın. - Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.

Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz? - I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?

sonra

Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın. - Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.

O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti. - She was very well before lunch, but felt sick afterward.

sonradan

Sonradan kötü hissettim. - I felt bad afterwards.

O, öğle yemeğinden önce iyiydi ama sonradan kendini kötü hissetti. - She was fine before lunch, but felt bad afterwards.

z., bak. afterwards
afterwards
sonradan

O, öğle yemeğinden önce iyiydi ama sonradan kendini kötü hissetti. - She was fine before lunch, but felt bad afterwards.

İkramlar sonradan sunulacak. - Refreshments will be served afterwards.

afterwards
ardından

İngilizce ve ardından matematik okudu. - He studied English and afterwards math.

Banyo yap! Ardından kendini taze ve rahatlamış hissedeceksin. - Have a bath! You'll feel fresh and relaxed afterwards.

afterwards
daha sonra

Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın. - Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.

Daha sonra açıklayacağım. - I'll explain afterwards.

afterwards
sonra

Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın. - Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.

Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz? - Do you plan to join us for a drink afterwards?

afterwards
ondan sonra
subsequently
bilahare
subsequently
daha sonra

Sami daha sonra öldürüldü. - Sami was subsequently murdered.

Tom daha sonra tutuklandı. - Tom was subsequently arrested.

afterwards
sonraları
afterwards
bilahare
subsequently
sonradan

Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi? - Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?

afterwards
sonrasında

Yemek pişirmekten hoşlanırım ama sonrasında temizlik yapmayı sevmiyorum. - I enjoy cooking, but I don't like the cleaning up afterwards.

Sonrasında üniversitede eğitim görmek için okula gidersin. - You go to school in order to study at university afterwards.

afterwards
takiben
soon afterward
kısa süre sonra
subsequently
sonra

Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi? - Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?

Sami daha sonra öldürüldü. - Sami was subsequently murdered.

subsequently
z. sonradan
subsequently
arkadan
İngilizce - İngilizce
subsequently to some other action
happening at a time subsequent to a reference time; "he apologized subsequently"; "he's going to the store but he'll be back here later"; "it didn't happen until afterward"; "two hours after that"
At a later or succeeding time
subsequently
afterhind
afterwards
At a later or succeeding time
afterwards
{a} in time to come, next in order
Afterwards
happening at a time subsequent to a reference time; "he apologized subsequently"; "he's going to the store but he'll be back here later"; "it didn't happen until afterward"; "two hours after that"
afterwards
subsequently
afterwards
beforehand
afterwards
The form afterward is also used, mainly in American English. If you do something or if something happens afterwards, you do it or it happens after a particular event or time that has already been mentioned. Shortly afterwards, police arrested four suspects James was taken to hospital but died soon afterwards. after an event or time that has already been mentioned
afterwards
then
afterwards
later on
afterwards
after this
afterward