after all

listen to the pronunciation of after all
İngilizce - Türkçe
(isim)hayet, sonunda, en sonunda, yine de, buna karşın
buna karşın

O, buna karşın geçmedi. - He didn't pass after all.

Buna karşın haklıydı. - He was right after all.

sonunda

Sonunda Tom haklıydı. - Tom was right after all.

Sonunda hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz. - After all, nothing remains forever.

yine de

Kim bilir, belki Boston'daki noel yine de o kadar da kötü olmayacaktır. - Who knows, maybe Christmas in Boston won't be so bad after all.

Jane yine de onu almadı. - Jane didn't buy it after all.

buna rağmen

Buna rağmen kimse problemi çözemedi. - No one could solve the problem after all.

(deyim) 1. dusunulenin beklenilenin tersine (bu anlamda genellikle cumlenin sonunda gelir) 2.ne de olsa 3.unutulmamalidir ki (cogu zaman bir tartisma veya bir nedenione surmek icin kullanilironun icin de cumlenin basina gelir.bu anlamda kullanildiginda vurguya dikkat edilmelidir.)
en sonunda
nihayet

Nihayet bebeğin bir kız olduğu ortaya çıktı. - The baby turned out to be a girl after all.

O bütün bu yıllardan sonra nihayet çıkıp geldi. - He finally comes out after all these years.

her şeye rağmen

Her şeye rağmen onu başardın - You managed it after all.

Her şeye rağmen onu almadım. - Tom didn't buy it after all.

velhasıl
sonuç olarak

Sonuç olarak, haklısın. - You are right, after all.

Sonuç olarak o gelmedi. - After all she did not come.

neticede
bütün olan bitenden sonra
alt tarafı
hiç yoktan
bununla birlikte
(Konuşma Dili) her şeye karşın
(Konuşma Dili) her ne olursa olsun
ahir neticede
evvel ahir
netice itibarı ile
hiç neye bakmayarak
her halde
Nihayetinde

Nihayetinde o bir çocuk. - She is a child after all.

zaten
rağmen

Her şeye rağmen onu becerdin. - You managed it after all.

Her şeye rağmen onu almadım. - Tom didn't buy it after all.

after all is said and done
evvel-ahir
after all is said and done
bitevlikte
after all is said and done
dikkat vermek
after all is said and done
tam nazara almak
after all is said and done
umumiyetle
so he forgot it after all.
bu yüzden tüm sonra unuttum
İngilizce - İngilizce
In the end; anyway; referring to something that was believed to be the case, but has now been shown not to be
emphasizes something to be considered; "after all, she is your boss, so invite her"; "he is, after all, our president"
in spite of expectations; "came to the party after all"; "it didn't rain after all
finally, after everything else
{a} at last, at length, in short, in brief
after all

    Heceleme

    af·ter all

    Türkçe nasıl söylenir

    äftır ôl

    Telaffuz

    /ˈaftər ˈôl/ /ˈæftɜr ˈɔːl/

    Etimoloji

    [ 'af-t&r ] (adverb.) before 12th century. Middle English, from Old English æfter; akin to Old High German aftar after, and probably to Old English of of.

    Videolar

    ... like me talking warmly about TPMs. After all, these are the technologies that make it possible ...
    ... The index at the back of a book, and after all that's ...