Buna karşın haklıydı.
- He was right after all.
O, buna karşın geçmedi.
- He didn't pass after all.
Tom sonunda Mary ile evlenmekten vazgeçti.
- Tom ended up marrying Mary after all.
Sonunda hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz.
- After all, nothing remains forever.
Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.
- I tried many things but failed after all.
Kim bilir, belki Boston'daki noel yine de o kadar da kötü olmayacaktır.
- Who knows, maybe Christmas in Boston won't be so bad after all.
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
Nihayetinde o bir çocuk.
- She is a child after all.
Nihayet yardımına ihtiyacımız olacak.
- We're going to need your help after all.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Her şeye rağmen onu başardın
- You managed it after all.
Sonuç olarak, haklısın.
- You are right, after all.
Sonuç olarak o gelmedi.
- After all she did not come.
Nihayetinde o bir çocuk.
- She is a child after all.
Bütün çabalarımıza rağmen, sonuçta hepimiz başarısız olduk.
- Despite our efforts, we failed after all.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
... after all um has every incentive to leave their true ...
... after all that that's the spirit that is always move this nation for ...