aforetime

listen to the pronunciation of aforetime
İngilizce - Türkçe
önceden
evvelden
formerly
önceden
formerly
eskiden

Eskiden bu kent güzeldi. - Formerly, this city was beautiful.

Tom biraz fazla kiloludur ama o eskiden oldukça iyi bir atletti. - Tom's a bit overweight, but formerly he was quite a good athlete.

formerly
Eskiden, önceden, vaktiyle, evvelce
previously, at an earlier time
Daha önce, daha önceki bir zamanda
formerly
vaktiyle
formerly
z. eskiden
İngilizce - İngilizce
formerly
{a} in time past, formerly, of old
In time past; formerly
previously, at an earlier time
aforetime