affetmez

listen to the pronunciation of affetmez
Türkçe - İngilizce
incurable (disease)
unforgiving
implacable
affet
let off
affet
condone

I certainly don't condone that. - Kesinlikle onu affetmem.

affet
absolve
affet
forgive

Please forgive me for opening your letter by mistake. - Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.

I lied. Please forgive. - Yalan söyledim. Lütfen affet.

affet
forgave

You forgave me, didn't you? - Beni affettin, değil mi?

She forgave him for killing her father. - O, babasını öldürdürmesine rağmen onu affetti.

affet
{f} forgiving
affet
{f} excuse

You'll have to excuse me. - Beni affetmek zorunda kalacaksın.

My mother excused his mistake. - Annem onun hatasını affetti.

affet
remit
affet
forgiven

I have forgiven her already. - Ben onu zaten affettim.

You've never forgiven me, have you? - Beni hiç affetmedin, değil mi?

affet
absolved
affet
letoff
affetmez