Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.
- Tom likes making paper aeroplanes.
Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.
- The aeroplane must carry some spare fuel.
Babam uçak uçurabiliyor.
- My father can fly an airplane.
Bir uçak dağ üzerinden uçtu.
- An airplane had flown over the mountain.