Arabamı satmak için reklam verdim.
- I advertised my car for sale.
Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.
- Thousands of people were deceived by the advertisement.
O, evi için satış ilanı verdi.
- He advertised his house for sale.
Onlar satılık bir ev ilanı verdiler.
- They advertised a house for sale.
Bir reklam ajansının temel işi nasıl bir isteğin bir ihtiyaca çevrileceğini bulmaktır.
- The basic job of an advertising agency is to figure out how to turn a desire into a need.
Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar.
- They advertised a new car on TV.
Doktorlar her yıl grip aşısını duyururlar.
- Doctors advertise the flu shot every year.
At a time when creation seems to be endangered in so many ways through human activity, we should consciously advert to this dimension of Sunday, too.
... Superbowl, actually, is going to see the advert. ...