adjustment teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- ayarlama
Açıkçası ayarlamak zordu.
- Obviously the adjustment was hard.
Bir tutum ayarlamasına ihtiyacın var.
- You need an attitude adjustment.
- ayar
Makinenin ayarlaması mühendisler tarafından halledildi.
- The adjustment of the machinery was taken care of by engineers.
Açıkçası ayarlamak zordu.
- Obviously the adjustment was hard.
- (Tekstil) ayarlama, düzenleme, alıştırma, ölçüleme
- {i} düzeltme
- (Ticaret) denkleşme
- reglaj
- (Ticaret) denkleştirme
- (Dilbilim) uyarlama
- (Ticaret) tanzim
- tashih
- adaptasyon
- tasfiye
- {i} alışma
- {i} uydurma
- {i} kendini alıştırma
- (Askeri) ATIŞ TANZİMİ: Orta vuruş noktasını hedef üzerine oturtmak için gözetlemeli atış yapılması
- {i} halletme
- {i} dispeç
- (Askeri) (OF FIRE) Atış tanzimi
- {i} tic. tazminat miktarının sigortalı ve sigortacı arasında kararlaştırılması
- (Pisikoloji, Ruhbilim) uyum sağlama
- ayarlamak
Açıkçası ayarlamak zordu.
- Obviously the adjustment was hard.
- uyum
Bir uyum dönemi vardı.
- There was an adjustment period.
Yeni işine hızlı bir şekilde uyum sağladı.
- She made a quick adjustment to her new job.
- ayarlaması
- adjust
- {f} ayarlamak
Herkes ayarlamak zorunda.
- Everyone has to adjust.
Her şeyi ayarlamak zorunda kaldık.
- We had to adjust everything.
- adjustment bond
- (Ticaret) kara katılmalı tahvil
- adjustment correction
- (Askeri) tanzim düzeltmesi
- adjustment device
- ayar tertibatı
- adjustment range
- ayar aralığı
- adjustment indicator
- ayar göstergesi
- adjustment knob
- ayar butonu
- adjustment knob
- düğme
- adjustment of a curve
- eğri ayarı
- adjustment of height
- yükseklik ayarı
- adjustment of length
- uzunluk ayarı
- adjustment of width
- genişlik ayarı
- adjustment screw
- ayar vidası
- adjustment spring
- ayar yayı
- adjustment assistance
- intibak yardımı
- adjustment item
- ayarı öge
- adjustment of lengths
- uzunluk ayarı
- adjustment of thermometer
- Termometrenin ayarı
- adjustment status
- sıkışma durumu
- adjustment assistance
- (Ticaret) uyum yardımları
- adjustment cap
- (Havacılık) ayar kapağı
- adjustment cap
- (Havacılık) ayar kepi
- adjustment chart
- (Askeri) ATIŞ TANZİM PLANI: Atış tanzimi veya düzeltmesi için gerekli bilgilere ait kayıtlar; atışın tanziminde kullanılan cetvel. Bu terim halen kullanılmamaktadır
- adjustment chart
- (Askeri) Atış tanzim planı
- adjustment correction
- (Askeri) TANZİM DÜZELTMESİ: Bak. "arbitrary correction"
- adjustment drawing
- ayarlama resmi
- adjustment hole
- (Tekstil) ayarlama deliği
- adjustment in marriage
- evlilikte uyum
- adjustment inventory
- (Pisikoloji, Ruhbilim) uyum anketi
- adjustment laws
- (Politika, Siyaset) uyum yasaları
- adjustment mechanism
- (Pisikoloji, Ruhbilim) uyum mekanizması
- adjustment of account
- (Ticaret) hesap mutabakatı
- adjustment of angles
- (Askeri) AÇI HATLARININ DÜZELTİLMESİ: Açıların denkleştirilmesi; kapanma hatasını gidermek için, bu hatayı, geometrik bir şekil dahilinde veya kapalı bir travers üzerinde bulunan ölçülmüş veya hesaplanmış açılar arasında, eşit şekilde bölüştürme işlemi
- adjustment of borders
- (Politika, Siyaset) sınırların ayarlanması
- adjustment of fire
- (Askeri) ATIŞIN TANZİM EDİLMESİ: Topçu ve deniz topçu atışında gözetlemeli atış yapılırken doğru açı, mesafe ve (paralanma) / patlama yüksekliğinin (eğer ihtiraklı tapa kullanılıyorsa) elde edilmesi için kullanılan yöntemler. Ayrıca bak; "Fire of adjustment" ve "spot"
- adjustment of mix
- karışımın ayarlanması
- adjustment of mixture
- karışım ayarı
- adjustment of tax
- (Kanun) verginin düzeltilmesi
- adjustment path
- (Ticaret) ayarlanma yolu
- adjustment plate
- (Tekstil) ayar plakası
- adjustment point
- (Askeri) Tanzim noktası
- adjustment policies
- (Ticaret) maliye ve kur politikaları
- adjustment processes
- (Pisikoloji, Ruhbilim) uyum süreçleri
- adjustment programme
- (Ticaret) uyumlaştırma programı
- adjustment programme
- (Ticaret) uyum programı
- adjustment reaction
- (Pisikoloji, Ruhbilim) uyum tepkisi
- adjustment stop
- (Otomotiv) ayar tahdidi
- adaptively, with adjustment
- uyarlanabilir, ayarlı
- adjust
- alışmak
İnsanların yeni çevreye alışmak için sadece zamana ihtiyacı var.
- People just need time to adjust to the new environment.
- adjust
- ayarlanmak
- adjust
- {f} alıştırmak
Tom gözlerini karanlığa alıştırmak için bir süre bekledi.
- Tom waited a while to let his eyes adjust to the darkness.
- adjust
- uymak
- adjust
- uydurmak
Sık sık söylenildiği gibi kendini yeni bir çevreye uydurmak zordur.
- As is often said, it is difficult to adjust yourself to a new environment.
- adjust
- ayarla
Tom duşun sıcaklığını ayarlamaya çalıştı.
- Tom tried to adjust the temperature of the shower.
Çalar saatin ayarını ayarla.
- Adjust the setting of the alarm clock.
- adjust
- uyum göstermek
- adjust
- ayar çekmek
- adjust
- (Tıp) uyum sağlamak
- adjust
- parlamak
- coarse adjustment
- kaba ayar
- coincidence adjustment
- (Askeri) intibak ayarı
- dose adjustment
- (Çevre) doz ayarlaması
- inflation adjustment
- (Ticaret) enflasyon düzeltmesi
- precision adjustment
- (Askeri) ince tanzim
- absolute adjustment
- tam uyum
- adjust
- uyarlamak
- adjust
- düzeltilebilir uydurulabilir
- clutch adjustment
- debriyaj ayarı
- final cavity adjustment
- son boşluk ayarlaması
- fine adjustment
- ince ayar
- idling adjustment
- rölanti ayarı
- seat adjustment
- koltuk ayarı
- value adjustment
- değer ayarlaması
- zero adjustment
- sıfır ayarı
- adjust
- intibak
- adjustments
- ayarlamalar
- coarse adjustment
- kalın ayar
- conducive to adjustment
- ayarlamalarına elverişli
- float adjustment
- ayarı float
- mutual adjustment
- karşılıklı uyum
- trimming adjustment
- ayarı düzeltme
- bunker adjustment factor
- bunker ayarlama faktörü
- accurate adjustment
- kesin ayar
- accurate adjustment
- tam ayar
- accurate adjustment
- doğru ayar
- adjust
- düzeltme
LASIK, kornea yüzeyini düzeltmek için kullanılan bir lazerdir.
- In LASIK, a laser is used to adjust the surface of the cornea.
- adjust
- tashih
- adjust
- {f} halletmek
- adjust
- (Mukavele) ayar etmek, düzeltmek
- adjust
- {f} düzeltmek
LASIK, kornea yüzeyini düzeltmek için kullanılan bir lazerdir.
- In LASIK, a laser is used to adjust the surface of the cornea.
- adjust
- Islah
- adjust
- ayarlamak ayarla
- adjust
- (Mimarlık) (to) alıştırmak
- adjust
- (Askeri) TANZİM: Belirli bir hedefte, tanzimi başlatması için gözcüye verilen emir; mermilerin hedefe vurmalarını temin için silahın yan ve yüksekliğini düzeltmek; ayarlama (k); ayar etmek; düzeltmek; alıştırmak
- adjust
- düzen
Herhangi bir düzenleme yapmadım.
- I didn't make any adjustments.
- adjust
- {f} belirlemek
- adjust
- alıştırmak ayar etmek adjustable ayar edilebilir
- adjust
- tanzim
- adjust
- (Nükleer Bilimler) ayar
Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı.
- Tom had a little trouble adjusting the settings.
Tom duşun sıcaklığını ayarlamaya çalıştı.
- Tom tried to adjust the temperature of the shower.
- adjust
- nizam
- adjust
- uyma
- adjust
- {f} ayar etmek, ayarlamak
- adjust
- (Hukuk) uyumlulaştırmak
- air adjustment
- (Askeri) HAVA GÖZETLEMESİYLE ATIŞ TANZİMİ: Top ateşinin hava gözetlemesiyle tanzimi
- air observer adjustment
- (Askeri) HAVADAN ATIŞ TANZİMİ; HAVA GÖZETLEMESİYLE ATIŞ TANZİMİ; TOP ATIŞININ UÇAKTAN TANZİM EDİLMESİ: Bak. "spot"
- azimuth adjustment slide rule
- (Askeri) İSTİKAMET AÇISI DÜZELTME SÜRGÜLÜ CETVELİ: Bir yükselişte yapılan atışa ait bilinen bir açısal düzeltmeyi, başka bir yükselişe elverişli düzeltmeye çevirebilen dairesel sürgülü cetvel
- bracket adjustment
- (Askeri) ÇATAL TEŞKİLİ: Bak. "Bracketing method"
- bracket adjustment
- (Askeri) çatal teşkili
- coincidence adjustment
- (Askeri) İNTİBAK AYARI: Bir intibaklı telemetrede mesafe ayarlaması
- creeping method of adjustment
- (Askeri) YAKLAŞTIRMA USULÜ İLE ATIŞ TANZİMİ: İlk atımları çok uzağa düşürmek ve sonraki atımların mesafesini tedricen ve dikkatle kısaltmak suretiyle, dost kıtalara yakın bir düşman mevziinin mesafesini bulma usulü
- diopter adjustment
- (Askeri) diyoptri ayarı
- disciplinary and adjustment board
- (Askeri) DİSİPLİN VE İNCELEME KURULU: Bak. "discipline and adjustment board"
- discipline and adjustment board
- (Askeri) DİSİPLİN VE İNCELEME KURULU: Hafif suçluların bulunduğu bir cezaevi komutanı tarafından tayin edilmiş, en az üç subaydan oluşan bir kurul. Bu kurulun vazifesi; kanun ve yönetmeliklere aykırı hareketleri incelemek; bunlar için uygun disiplin tedbirleri teklif etmek; komutan veya karargah heyetinin diğer mensupları tarafından kendisine havale edilmiş mahpusların karar tashih problemlerini inceleyip hallinde yardımcı olmaktır
- fire adjustment
- (Askeri) Ateş tanzimi
- fire adjustment
- (Askeri) ATIŞ TANZİMİ: Merminin, veya orta vuruş noktasının istenilen noktaya isabetini veya merminin bu noktada paralanmasını sağlamak maksadıyla, silahın yükseliş ve istikametini veya merminin paralanma zamanını ayarlama. Otomatik silahlarda atış tanzimi, ilk atımın hedef civarına varmasından ATEŞ KES! (cease firing) komutuna kadar süren devamlı bir faaliyettir
- fire adjustment board
- (Askeri) ATEŞ TANZİM LEVHASI: Topçu birlikleri tarafından ateşin gözetlenmesi sonucunda yapılması gereken düzeltmelerin hesaplanmasında kullanılan özel plançete. Bu levha yapılan düzenlemelerin devamlı kayıtlarını gösterir
- fire for adjustment
- (Askeri) TANZİM ATIŞI: Orta vuruş veya paralanma noktasını hedefin istenen yerine isabet ettirecek atış esaslarını tespit maksadıyla yapılan atış
- fiscal adjustment
- maliye ayarlamaları
- flash ranging adjustment
- (Askeri) IŞIK ÖLÇMESİYLE TANZİM: Kendi topçu mermilerimizin paralanma noktalarındaki parıltılarını gözetlemek ve yerlerini tayin etmek suretiyle topçu ateşinin tanzimi
- gradual adjustment hypothesis
- (Ticaret) tedrici ayarlanma hipotezi
- halving adjustment
- (Askeri) Telemetre ayarı
- halving adjustment
- (Askeri) TELEMETRE AYARI: Bir intibaklı telemetrenin (coincidence type range finder) ayarlanması. Bunda; telemetre intibak hattı ile birbirinden ayrılmış bulunan görüş sahasındaki iki hayal, bir cisimle onun aynadaki aksi gibi tamamen birbirine intibak ettirilir
- hasty sling adjustment
- (Askeri) ACELE TÜFEK KAYIŞI AYARI: Atış esnasında sarsıntıyı önlemek için, tüfek kayışının süratle ayarlanması. Askı kayışı sol kolun altından ve arkasından geçirilir. Bu ayarlama, tüfek kayışı ilmek ayarından daha çabuk yapılır; fakat, onun kadar sağlam olmaz. Buna (hasty sling) de denir. Bak. "loop sling adjustment"
- hasty sling adjustment
- (Askeri) acele tüfek kayışı ayarı
- hood bump stop adjustment
- (Otomotiv) kaput lastik dayama ayarı
- hood bump stop adjustment
- (Otomotiv) kaput yükseklik ayarı
- idling adjustment
- (Otomotiv) rölanti ayan
- ignition adjustment
- ateşleme ayarı
- inflation adjustment profits
- (Ticaret) enflasyon düzeltme karları
- initial adjustment
- ilk ayar
- inventory adjustment
- (Askeri) STOK AYARLAMASI: Kayıttaki stok mevcudu bakiyesinin gerçek fiili mal mevcudu ile uzlaştırılması
- lack of adjustment
- ayarsızlık
- level adjustment
- duzey ayari
- loop sling adjustment
- (Askeri) TÜFEK KAYIŞI İLMEK AYARI: Bak. "loop sling"
- lumber support adjustment
- bel destek ayarı
- mirror adjustment
- (Otomotiv) ayna ayarı
- mixture adjustment
- karışım ayarı
- mobilization material requirement adjustment
- (Askeri) SEFERBERLİK MALZEME İHTİYACI AYARLANMASI: Bir maddeden; bazı kuvvetlerini, yürürlükteki müşterek stratejik hedefler planına göre desteklenmesi için, seferberlik malzeme ihtiyaçlarına dahil edilen ve M-gününün tahmin edilen zamanda vaki olmaması halinde, aynı kuvvetlerin desteklenmesi için barış kuvveti malzeme ihtiyaçlarına da eklenmiş bulunan miktar. Ayrıca bakınız: "mobilization reserves"
- nozzle adjustment
- (Otomotiv) meme ayarı
- pay adjustment document
- (Askeri) MAAŞ DÜZELTME HESABI
- positional adjustment; precision aircraft direction
- (Askeri) konumsal ayarlama; hassas hava aracı yönetimi
- possibility of adjustment
- (Tekstil) ayarlama imkanı
- precision adjustment
- (Askeri) İNCE TANZİM, AYAR: Orta vuruş noktasını sıhhatle hedefe oturtmak için bir silah ateşinin dikkatle tanzimi
- premorbid adjustment
- (Pisikoloji, Ruhbilim) hastalık öncesi uyum
- provision for adjustment
- (Tekstil) ayarlama imkanı
- rack adjustment
- indeks ayarı
- range adjustment
- (Askeri) MESAFE TANZİMİ: Vuruş veya paralanmanın mesafeye göre hedef üzerinde bulunması için atiş esaslarında birbiri arkasından yapılan değişiklikler
- salary adjustment
- (Ticaret) maaş eşitlemeleri
- sound ranging adjustment
- (Askeri) SES ÖLÇMESİYLE TANZİM: Dost bir top veya batarya ateşini, paralanan mermilerinin sesine, ses ölçme usullerini uygulamak suretiyle tanzim
- structural adjustment
- yapısal düzen
- structural adjustment loans
- (Ticaret) yapısal uyum kredileri
- structural adjustment plan
- yapısal düzenleme planı
- student adjustment
- öğrenci intibakı
- throttle cable adjustment
- (Otomotiv) kelebek konum spiral ayarı
- tilt adjustment lever
- (Otomotiv) yükseklik ayar kolu
- timing adjustment
- (Otomotiv) ateşleme ayan
- turnbuckle rod adjustment
- gerdirme halkası
- user adjustment
- kullanici ayari
- vocational adjustment
- (Pisikoloji, Ruhbilim) mesleki uyum
- zero adjustment
- hassas ayarlama
- zero adjustment
- hatasız ayarlama