adavet

listen to the pronunciation of adavet
Türkçe - İngilizce
enmity, hostility
hostility
enmity
animosity
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Husumet, düşmanlık. Kin. buğz. Garaz.Adâvet ve muhabbet, nur ve zulmet gibi zıttırlar. İkisi, mâna-yı hakikisinde olarak beraber cem olmazlar. Eğer muhabbet, kendi esbabının rüçhaniyetine göre bir kalbde hakiki bulunsa, o vakit adâvet mecazi olur; acımak suretine inkılâb eder. Evet mümin, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır. Onun için nass-ı hadis ile: "Üç günden fazla, mü'min mü'mine küsüp kat-ı mükâleme etmeyecek." Eğer esbâb-ı ad
(Hukuk) Düşmanlık
Düşmanlık, yağılık
adavet