adam kaçırma

listen to the pronunciation of adam kaçırma
Türkçe - İngilizce
{i} abduction

No abduction had been reported in that town since 1965. - 1965 yılından bu yana o kasabada hiçbir adam kaçırma olayı bildirilmemişti.

kidnaping
(Hukuk) (bir erkek, kadın veya çocuğun zor kullanılarak kaçırılması) kidnapping, abduction
kidnapping

He's being accused of kidnapping. - O adam kaçırmakla suçlanıyor.

Sami and Layla were conspiring a kidnapping. - Sami ve Leyla bir adam kaçırma planlıyorlardı.

(Argo) snatch
kidnappings
adam kaçırmak
abduct
adam kaçır
{f} kidnapping

Sami was planning a kidnapping. - Sami bir adam kaçırma planlıyordu.

I find it hard to believe that Tom was involved in the kidnapping. - Ben Tom'un adam kaçırmaya karıştığını inanmayı zor buluyorum.

adam kaçırmak
kidnap