act of sharing, dividing and apportioning; joint ownership

listen to the pronunciation of act of sharing, dividing and apportioning; joint ownership
İngilizce - Türkçe

act of sharing, dividing and apportioning; joint ownership teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sharing
paylaşım

Nakido bir dosya paylaşım platformudur. - Nakido is a file sharing platform.

Paylaşımınız için teşekkür ederim. - Thank you for sharing!

sharing
paylaşımlı
sharing
(Ticaret) bölme
sharing
paylaşımcı
sharing
(Ticaret) katılım
sharing
{i} paylaşma

Tom'la bir odayı paylaşmayı umursamıyorum. - I don't mind sharing a room with Tom.

Masanı paylaşmamın sakıncası var mı? - Would you mind sharing your table?

sharing
{f} paylaş

Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek okul öğrencisi? Bu oldukça nonoş bir durum. - Two male school pupils sharing an umbrella? That's quite a queer situation.

Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum. - I'm sharing my flat with my brother.

sharing
paylaşarak
sharing
{i} iştirak
sharing
(isim) iştirak
İngilizce - İngilizce
{i} sharing
act of sharing, dividing and apportioning; joint ownership