act of pointing out or attentively noticing; notice or observation

listen to the pronunciation of act of pointing out or attentively noticing; notice or observation
İngilizce - Türkçe

act of pointing out or attentively noticing; notice or observation teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

remark
{f} belirtmek
remark
görüş

Onun görüşlerini harfiyen almayın. - Don't take his remarks too literally.

Alaycı görüşlerini kendine saklamanı rica ediyorum. - Please keep your cynical remarks to yourself.

remark
yorum

O, yorumu ile kimseyi gücendirmek istemedi. - She didn't mean to offend anyone with her remark.

Onun sözlerini bir tehdit olarak yorumladım. - I interpreted his remark as a threat.

remark
{i} düşünce

Senin aptalca düşüncelerinden bıktım. - I'm sick of your stupid remarks.

Düşünceleriniz konudan uzak. - Your remarks are off the point.

remark
söz

Onun sözü gerçekten uygunsuzdu. - His remark was really out of line.

Benim sözümü hakaret olarak almış gibi görünüyor. - She seems to have taken my remark as an insult.

remark
açıklayıcı söz
remark
{f} yorum yapmak
remark
remark söyle
remark
{f} düşüncesini söylemek
remark
dikkat edip görmek
remark
dikkat/yorum
remark
{i} dikkat

O, dikkate değer sonuçlar elde etti. - She achieved remarkable results.

Fuarda dikkate değer bir şey yoktu. - There was nothing worthy of remark at the fair.

remark
{f} söylemek, demek
remark
mülâhaza
remark
{i} dikkat etme
remark
(fiil) dikkat etmek, farketmek, söylemek, belirtmek, düşüncesini söylemek, yorum yapmak
remark
{f} farketmek
İngilizce - İngilizce
remark
act of pointing out or attentively noticing; notice or observation