Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.
- The lonely patient derives pleasure from sewing.
Elbiseni dikmeyi bitirmek için geç saatlere kadar yatmadı.
- She stayed up late to finish sewing your dress.
Annem bana dikiş makinesini verdi.
- My mother gave me her sewing machine.
Ben, yeni bir dikiş makinesi satın aldım.
- I bought a new sewing machine.
Annem bana dikiş makinesini verdi.
- My mother gave me her sewing machine.
O bir elbise dikiyor.
- She is sewing a dress.