act of ascending; process of increasing, growth; waking up

listen to the pronunciation of act of ascending; process of increasing, growth; waking up
İngilizce - Türkçe

act of ascending; process of increasing, growth; waking up teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

rising
{s} yükselen

Sürekli yükselen fiyatların bir sonucu olarak sosyal huzursuzluk çıkabilir. - Social unrest may come about as a result of the endless rising of prices.

Yükselen bir gelgit tüm tekneleri kaldırır. - A rising tide lifts all boats.

rising
{s} doğan

Doğan güneş ne kadar güzel! - How beautiful the rising sun is!

Doğu doğan güneşle aydınlandı. - The east was brightened by the rising sun.

rising
{s} gitgide yükselen
rising
baş kaldırma
rising
isyan
rising
{f} yüksel

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu. - The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.

Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu. - In September, 1929, stock prices stopped rising.

rising
ayaklanma
rising
{i} yükseliş

Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu. - In September, 1929, stock prices stopped rising.

rising
{i} doğma

Doğuda güneş doğmak üzereydi. - The sun was on the point of rising in the east.

rising
{i} ucu sararmış sivilce
rising
{i} yükselme

Dünya nüfusu yükselmeye devam ederse herkesi nasıl besleyeceğiz? - How will we feed everyone if the world's population keeps rising?

Maliyetler yükselmeye devam etti. - The costs kept rising.

rising
rise kalk/yüksel
rising
{i} şişlik
rising
yaklaşık/yükselen
rising
{i} çıkış
rising
{i} şiş
rising
{i} doğuş
rising
{s} gelişen
İngilizce - İngilizce
{i} rising
act of ascending; process of increasing, growth; waking up