Arkadaşlığınızı aşmış olabileceğinizi kabul etmek genelde çok zordur.
- It's often very hard to acknowledge that you may have outgrown your friendship.
Bunu kabul etmek zorundayız.
- We have to acknowledge that.
Tom Mary'nin ondan daha iyi bir yüzücü olduğunu onaylamak için isteksiz görünüyor.
- Tom seems to be unwilling to acknowledge that Mary is a better swimmer than he is.
Tom Mary'nin ondan daha iyi bir yüzücü olduğunu onaylamak için isteksiz görünüyor.
- Tom seems to be unwilling to acknowledge that Mary is a better swimmer than he is.
Mektubumuzun alındığı bildirimini aldık.
- We received an acknowledgement of our letter.
O, hatasını kabul etti.
- He acknowledged his mistake.
Onun başarıları kabul edildi.
- His achievements were acknowledged.
Tom Mary'nin ondan daha iyi bir yüzücü olduğunu onaylamak için isteksiz görünüyor.
- Tom seems to be unwilling to acknowledge that Mary is a better swimmer than he is.
Tom yeni sınıf başkanı olmayı umduğunu itiraf etti.
- Tom acknowledged that he was hoping to become the new class president.
O, yenilgiyi kabul etmedi.
- He didn't acknowledge defeat.
Arkadaşlığınızı aşmış olabileceğinizi kabul etmek genelde çok zordur.
- It's often very hard to acknowledge that you may have outgrown your friendship.
Senin aksine, ben hatalarımı kabul etmeye alışkınım.
- Unlike yourself, I'm used to acknowledging my mistakes.
Tom hataları kabul etmede çok iyi değildi.
- Tom was never very good at acknowledging mistakes.
By my soul, I'll ne'er acknowledge thee. - Shakespeare, Romeo and Juliet'', III-v.
For ends generally acknowledged to be good. - Thomas Macaulay.
They his gifts acknowledged none. - John Milton.
They had simply to acknowledge the corn, round up, and — vamoose; then, so soon as the soldiers had gone back to the fort, there was no law to prevent their returning.
... We acknowledge also today there are certain things we ...
... important to me. And if you kidnap her, the charge isn't theft. But we can acknowledge ...