When he got into the emergency department, they said he just imagined everything.
- O, acil servise vardığında onlar her şeyi düşündüğünü söyledi.
I had to go to the emergency room.
- Acil servise gitmem gerekti.
They're taking Mary to the emergency room.
- Mary'yi acil servise götürüyorlar.
I had to go to the emergency room.
- Acil servise gitmem gerekti.
Where should I go to be admitted into the emergency room?
- Acil servise kabul edilmek için nereye gitmeliyim?