Yaptığını sandığım başarı türünü elde etmek istiyorsan, öyleyse daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
- If you want to achieve the kind of success that I think you do, then you'll have to study harder.
Harika bir şey elde etmek istiyorum.
- I want to achieve something great.
O, büyük planlar başarmak üzereydi.
- He was about to achieve great plans.
Hayatta bir şey başarmak istiyorum.
- I want to achieve something in life.
O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı.
- He badly exaggerated his ability to achieve a breakthrough.
Hiç kimse bir şey başarmadı.
- No one achieved anything.
Onu nasıl başarmayı düşünüyorsun?
- How do you intend to achieve that?
Yaptığını sandığım başarı türünü elde etmek istiyorsan, öyleyse daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
- If you want to achieve the kind of success that I think you do, then you'll have to study harder.
Tom zaten hedeflerinin birçoğunu elde etti.
- Tom has already achieved many of his goals.
Onlar politik amaçlarına ulaşmak için sömürgeci güçlere yaranmaya çalışmaktadırlar.
- They are trying to cozy up to imperialist forces in order to achieve their political aims.
Mutluluğa ulaşmak zor.
- It's hard to achieve happiness.
Tom yapmak için başladığı işi başarmış gibi görünüyor.
- Tom appears to have achieved what he set out to do.
Bu şimdi tamamen başarılabilir.
- This is totally achievable now.
Tom yapmak için başladığı işi başarmış gibi görünüyor.
- Tom appears to have achieved what he set out to do.
Thou hast achieved our liberty. - John Milton.
He hath achieved a maid / That paragons description. - Shakespeare, Othello, II-i.
Supposing faculties and powers to be the same, far more may be achieved in any line by the aid of a capital, invigorating motive than without it. - I. Taylor.
... to end the conflict there to achieve dignity ...
... I did that that the Division I think markets just achieve things the actually ...