acerbate

İngilizce - Türkçe

acerbate teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

acılaştırmak

sinirlendirmek

{f} huysuzlaştırmak

{f} sabrını tüketmek

İlgili Terimler

envenom

kin aşılamak

envenom

zehirlemek

envenom

{f} kızıştırmak

envenom

acılık vermek

envenom

bozmak

envenom

zehir katmak

envenom

{f} dolduruşa getirmek

envenom

zehirle

envenom

{f} aşılamak

İngilizce - İngilizce

acerbate teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

To exasperate; to irritate

Lady Laura had triumphed; but she had no desire to acerbate her husband by any unpalatable allusion to her victory.

Embittered; having a sour disposition or nature

To make bitter or sour

make sour or bitter

cause to be bitter or resentful; "These injustices embittered her even more"

To exasperate, make bitter or sour; to sour; to imbitter; to irritate

To sour; to imbitter; to irritate

{f} annoy, irritate, vex

envenom

İlgili Terimler

acerbated

past of acerbate

acerbates

Third-person singular simple present of to acerbate

acerbating

present participle of acerbate

Heceleme

ac·er·bate

Eş anlamlılar

provoke, sour, embitter, aggravate, annoy, disturb, perturb, rattle one’s cage

Etimoloji

[ 'a-s&r-"bAt ] (transitive verb.) circa 1731. From Latin acerbātus, perfect passive participle of acerbō (“make bitter”), from acerbus (“bitter”).

Zamanlar

acerbates, acerbating, acerbated