acele ettirilmek

listen to the pronunciation of acele ettirilmek
Türkçe - İngilizce
be rushed
acele et
hurry up

Hurry up. You'll be late for school. - Acele et. Okula geç kalacaksın.

You'd better hurry up. - Acele etsen iyi olur.

acele et
(Argo) get cracking
acele et
look lively
acele et
{f} hurried

I hurried in order to catch the first train. - İlk treni yakalamak için acele ettim.

They hurried to their father's rescue. - Babalarını kurtarmak için acele ettiler.

acele et
{f} rushed

Although you rushed, you're not ready. - Acele etmene rağmen, sen hazır değilsin.

Sami rushed to pick up Layla from school. - Sami, Leyla'yı okuldan almak için acele etti.

acele et
{f} bustle
acele et
{f} hurrying

Hurrying leads to mistakes being made. - Acele etmek hataların yapılmasına yol açar.

I don't see any reason for hurrying. - Ben acele etmek için herhangi bir neden görmüyorum.

acele et
{f} rush

Be more careful. Rushing through things is going to ruin your work. - Daha dikkatli ol.Her şeye acele etmek işlerini berbat edecektir.

Don't rush into marriage. - Evlenmek için acele etmeyin.

acele et
{f} scurry
acele et
{f} bustling
acele et
{f} hurry

Hurry up, or you'll miss the train. - Acele et, yoksa treni kaçıracaksın.

Hurry, or you'll miss the train. - Acele et, yoksa treni kaçıracaksın.

acele et
look sharp
acele et
look slippy
acele et
hurry up!
acele et
come along
acele et
step on it
acele et
snap to it
acele et
snap it up
acele ettirilmek