O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.
- His reputation goes with him wherever he goes.
Çok sayıda bilim adamı eksantrik olma ününe sahiptir.
- Many scientists have the reputation of being eccentric.
Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı.
- The incident left a spot on his reputation.
O skandal onun şöhretine mal oldu.
- That scandal cost him his reputation.
Dedikodu namına zarar verir.
- The gossip hurt his reputation.
Tom, dürüstlüğüyle nam salmıştı.
- Tom acquired a reputation for honesty.
Skandal şirketin itibarını zedeledi.
- The scandal hurt the company's reputation.
İtibarına çok dikkat eder.
- He cares a lot about his reputation.