İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil.
- It's not necessary to do evil in order to accomplish good.
Hayatta bir şey başarmak istiyorum.
- I want to accomplish something in life.
Piyano derslerinizle ne yapmak istiyorsunuz?
- What would you like to accomplish with your piano lessons?
Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı.
- Ken finally accomplished what he set out to do.
O başladığı şeyi sonuçlandırır.
- He accomplishes whatever he sets out to do.
Bana yardımcı olsaydın, işi başarabilirdim.
- If you had helped me, I could have accomplished the work.
Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım.
- I will accomplish it at all costs.
Büyük başarılar risksiz olamaz.
- There can be no great accomplishment without risk.
O harika bir başarıydı.
- It was an awesome accomplishment.
Tom'un yetenekleriyle gurur duyuyorum.
- I'm proud of Tom's accomplishments.
Tom başarılı bir yüzücüdür.
- Tom is an accomplished swimmer.
O başarılı bir sanatçı.
- She's an accomplished artist.
Tom yetenekli bir yüzücüdür.
- Tom is an accomplished swimmer.
Penguenler yetenekli yüzücülerdir.
- Penguins are accomplished swimmers.
Bana yardımcı olsaydın, işi başarabilirdim.
- If you had helped me, I could have accomplished the work.
Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı.
- Ken finally accomplished what he set out to do.
Tom ve Mary herhangi bir zorluk olmadan görevlerini tamamladı.
- Tom and Mary accomplished their mission without any difficulty.
Görevin ilk aşaması tamamlandı.
- The first stage of the mission has been accomplished.
Tom'un yetenekleriyle gurur duyuyorum.
- I'm proud of Tom's accomplishments.
These qualities . . . go to accomplish a perfect woman. - Charles Cowden Clarke.
This that is written must yet be accomplished in me - Luke 22:37.
He had accomplished half a league or more. - William H. Prescott.
... There are alternatives to accomplish the objective I have, which is to bring down rates, broaden ...