acceptance or use

listen to the pronunciation of acceptance or use
İngilizce - Türkçe

acceptance or use teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

currency
nakit para
currency
(Ticaret) para dolaşımı
currency
(Bilgisayar) parabirimi
currency
(Kanun) rağbet
currency
(Ticaret) para tedavülü
currency
mütedavil para
currency
(Politika, Siyaset) bir ülkenin değişim aracı
currency
tedavül
currency
para

Daha önceki İtalyan para birimi liradır.ve onun sembolü £ dır.O Türk lirasıyla ilgili değildir. - The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira.

Arjantin'in eski para birimi Austral'di. Sembolü ₳ idi. - The former Argentine currency was Austral. Its symbol was ₳.

currency
para birimi

Arjantin'in eski para birimi Austral'di. Sembolü ₳ idi. - The former Argentine currency was Austral. Its symbol was ₳.

Daha önceki İtalyan para birimi liradır.ve onun sembolü £ dır.O Türk lirasıyla ilgili değildir. - The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira.

currency
değer

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir. - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.

Bir para birimi değer kaybettiği zaman, bu para ülke ekonomisi üzerinde enflasyonist bir etkiye sahiptir. - When a currency depreciates, that has an inflationary effect on the economy of the country of the currency.

currency
{i} devir
currency
(Mukavele) döviz; tedavüldeki para birimi
currency
(Askeri) GÜNCELLİK: Bir harita veya şemanın belirli bir zamanda eldeki en iyi bilgilerle karşılaştırılarak güncel hale getirilmiş olma durumu. 2. Bir ülkenin kullanılmakta olan parası. 3. Yürürlük meriyet; Akış, hadiselerin akışı. 4. Askeri para, işgal parası. Bknz. "military currency"
currency
para birimi para
currency
revaç
currency
{i} para, nakit, nakit para
currency
(isim) geçerlik, geçerlilik, yaygınlık, tedavül; para, döviz; devir; dolaşım; değer
currency
{i} yaygınlık
currency
{i} döviz

Otoriteler dövizi dengede tutmayı başardı. - The authorities managed to stabilize the currency.

Dövizi nerede değiştirebilirim? - Where can I exchange foreign currency?

İngilizce - İngilizce
currency
acceptance or use

    Heceleme

    ac·cept·ance or use

    Türkçe nasıl söylenir

    äkseptıns ır yus

    Telaffuz

    /akˈseptəns ər ˈyo͞os/ /ækˈsɛptəns ɜr ˈjuːs/