Do you mean you don't find that odd?
- Onu acayip bulmadığını mı demek istiyorsun?
Tom gave me the oddest look.
- Tom bana en acayip görüntüyü verdi.
There's something strange about this house.
- Bu evle ilgili acayip bir şey var.
This story may sound strange, but it's absolutely true.
- Bu hikaye kulağa acayip gelebilir ama tamamen gerçektir.
It is outrageous that you should spend so much money.
- Bu kadar çok para harcamanız acayip.
I believe in many different spooky things.
- Birçok farklı acayip şeylere inanıyorum.
What's the weirdest thing you've ever eaten?
- Bugüne kadar yediğin en acayip şey ne?
Tom has a lot of weird ideas.
- Tom'un bir sürü acayip fikirleri var.
She bears an uncanny resemblance to Marilyn Monroe.
- O, Marilyn Monroe'ya acayip bir benzerlik taşımaktadır.
Sometimes he can be a strange guy.
- Bazen acayip bir adam olabiliyor.
There's something strange about this house.
- Bu evle ilgili acayip bir şey var.