I hope you two are hungry.
- Umarım ikiniz de acıkmışsınızdır.
I think Tom must be hungry by now.
- Sanırım Tom şimdiye kadar acıkmış olmalı.
Tom was feeling peckish, so he rang room service and ordered a hamburger.
- Tom biraz acıkmış hissediyordu, bu yüzden oda servisini aradı ve bir hamburger sipariş etti.