acı çektirmek

listen to the pronunciation of acı çektirmek
Türkçe - İngilizce
torment

I don't want to torment you any longer. - Sana daha fazla acı çektirmek istemiyorum.

agonize
persecute
to grieve, to persecute, to torment, to distress
grieve
abuse
scourge
distress
trouble
cut up
acı çektirme
abuse
inflict pain acı çektirmek
inflict
acı çek
feel pain

Do you think that plants feel pain? - Bitkilerin acı çektiğini mi düşünüyorsun?

acı çek
{f} suffering

My wife is suffering from pneumonia. - Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor.

He is suffering from a headache. - O, baş ağrısından acı çekiyor.

acı çek
{f} sorrow
acı çek
{f} pain

Tom sensed that Mary was in pain. - Tom Mary'nin acı çektiğini hissetti.

The injury caused the athlete great pain. - Yara atletin büyük acı çekmesine sebep oldu.

acı çektirmek