I can't stand him suffering so much.
- Onun bu kadar acı çekmesine dayanamıyorum.
Why do we feel schadenfreude over others' suffering?
- Başkalarının acı çekmelerini izlemek, neden bu kadar hoşumuza gidiyor?
It is man's destiny to suffer.
- Acı çekmek insanın kaderidir.
Man is destined to suffer.
- Acı çekmek insanoğlunun alnına yazılmıştır.
Nobody wants to be in pain.
- Kimse acı çekmek istemez.
Nobody wants to be in pain.
- Kimse acı çekmek istemez.
Nobody wants to be in pain.
- Kimse acı çekmek istemez.
Do you think that plants feel pain?
- Bitkilerin acı çektiğini mi düşünüyorsun?
He is suffering from a serious illness.
- Ciddi bir hastalıktan ötürü acı çekiyor.
He is suffering from a headache.
- O, baş ağrısından acı çekiyor.
The injury caused the athlete great pain.
- Yara atletin büyük acı çekmesine sebep oldu.
Will the therapy cause me any pain?
- Terapi benim herhangi bir acı çekmeme sebep olacak mı?
Nobody wants to be in pain.
- Kimse acı çekmek istemez.