Masada bol miktarda taze yumurta var.
- There are plenty of fresh eggs on the table.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Pek çok çocuğun seninle dışarı çıkmak istediğini biliyorum.
- I know that plenty of guys want to go out with you.
Kalan pek çok şey var.
- There's plenty of stuff left.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Bu yıl bol yağmur vardı.
- We have had plenty of rain this year.
Bu daktilo oldukça sık kullanılmıştır.
- This typewriter has seen plenty of use.
Çok fazla zamanımız var.
- We have plenty of time.
Salonda çok fazla misafir vardı.
- There were plenty of guests in the hall.