O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir.
- He is wealthy in appearance but not in reality.
O varlıklı görünüyor fakat aslında değil.
- He looks wealthy, but actually he's not.
Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
- He has a wealthy supporter behind him.
Tom'un zengin olma arzusu var.
- Tom has a desire to be wealthy.
Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
- Layla's life as a wealthy lady was a mirage.