Masada bol miktarda taze yumurta var.
- There are plenty of fresh eggs on the table.
Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
- You promised that there would be plenty of hedgehogs in the village!
Kalan pek çok şey var.
- There's plenty of stuff left.
Yeni bir baba olarak, ben ilk çocuğuma pek çok kitap verdim.
- As a new father, I gave my first child plenty of books.
Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
- You promised that there would be plenty of hedgehogs in the village!
Bu yıl bol yağmur vardı.
- We have had plenty of rain this year.