Ben makaleyi okumadım ama özeti okudum.
- I didn't read the paper, but I read the abstract.
Bir kitabın özetini çıkardım.
- I made an abstract of a book.
Bazı soyut sanatları anlaması zordur.
- Some abstract art is difficult to understand.
Senin açıklaman benim için çok soyut.
- Your explanation is too abstract for me.
Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian.
- I have difficulty understanding abstract modern art, especially Mondrian.
Senin açıklaman benim için çok soyut.
- Your explanation is too abstract for me.
He abstracted out the square root function.