Onun asla cesareti eksik değil.
- He is by no means wanting in courage.
Tekerlekli sandalyede seninle konuşmak isteyen bir kadın var.
- There's a woman in a wheelchair wanting to talk to you.
O filmi iki kez görmek isteyen birini hayal bile edemiyorum.
- I can't imagine anyone wanting to see that movie twice.