abartılma

listen to the pronunciation of abartılma
Türkçe - İngilizce

abartılma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

abart
exaggerate

Let's not exaggerate the facts. - Gerçekleri abartmayalım.

It is impossible to exaggerate the importance of the habit of early rising. - Erken kalkma alışkanlığının önemini abartmak imkansızdır.

abartılmak
exaggerated
abart
{f} exaggerated

He let out an exaggerated groan and put his hand on the doorknob. - O, abartılı bir inleme çıkardı ve elini kapı tokmağına koydu.

The fisherman exaggerated the size of the fish he had caught. - Balıkçı yakaladığı balığın büyüklüğünü abarttı.

abart
play up
abart
{f} exaggerating

I thought Tom was exaggerating. - Tom'un abarttığını sanıyordum.

Aren't you exaggerating a little? - Biraz abartmıyor musun?

abart
overstate

The company overstated its profits. - Şirket kârını abarttı.

Let's not overstate matters here. - Burada konuları abartmayalım.

abart
drag up
abartılmak
to be exaggerated, to be inflated mübalağa edilmek
abartılmak
to be exaggerated
Türkçe - Türkçe
Abartılmak işi
abartılmak
Abartma işine konu olmak, mübalâğa edilmek