abartılmış

listen to the pronunciation of abartılmış
Türkçe - İngilizce
exaggerated

The report may be exaggerated. - Rapor abartılmış olabilir.

This description of events is completely exaggerated, even if it's essentially true. - Olayların bu açıklaması tamamen abartılmış, üstelik doğru olsa bile.

heightened
hyped
overdone
fabulous
abart
exaggerate

It is impossible to exaggerate the importance of the habit of early rising. - Erken kalkma alışkanlığının önemini abartmak imkansızdır.

Don't take it literally. He is inclined to exaggerate. - Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.

abart
{f} exaggerated

The report exaggerated the capacity of the hall. - Rapor, salonun kapasitesini abarttı.

The salesman made some exaggerated claims in order to sell his product. - Satıcı onun ürününü satmak için bazı abartılı iddialar ortaya attı.

abart
play up
abart
{f} exaggerating

You have a habit of exaggerating everything. - Her şeyi abartma alışkanlığın var.

Aren't you exaggerating a little? - Biraz abartmıyor musun?

abart
overstate

I don't want to overstate things. - Her şeyi abartmak istemiyorum.

Let's not overstate matters here. - Burada konuları abartmayalım.

abart
drag up
Almanca - Türkçe

abartılmış teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı

Abart
en. e. 'ap-a: rt (biy.) çeşit, tür
Abart
en {'ap-a: rt} e (biy.) çeşit, tür
Abart
[die] çeşit, varyasyon