Sizi hiç terketmeyeceğiz.
- We won't ever abandon you.
Tom asla çocuklarını terketmez.
- Tom would never abandon his children.
Plandan vazgeçmek zorunda kaldım.
- I was forced to abandon the plan.
Planımızdan vazgeçmek zorunda kaldık.
- We were obliged to abandon our plan.