a young person or youth; used sportively or familiarly

listen to the pronunciation of a young person or youth; used sportively or familiarly
İngilizce - Türkçe

a young person or youth; used sportively or familiarly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

juvenile
gençlik
juvenile
delikanlı
juvenile
jön
juvenile
çocuksu
juvenile
gençlere özgü
juvenile
Gençlikte olan
juvenile
Gençliğe ait
juvenile
gençliğe özgü
juvenile
{s} genç; gençliğe özgü
juvenile
(Tıp) Gençliğe ait,jüvenil
juvenile
{i} çocuk

O küçük bir çocuk değil mi? - Isn't that a little juvenile?

Çocuk suçluluğundaki artış ciddi bir sorundur. - The increase in juvenile delinquency is a serious problem.

juvenile
juvenile delinquency çocugun suç işlemesi
juvenile
{i} çocuk kitabı
juvenile
{s} olgunlaşmamış, çocuksu
juvenile
(isim) genç, çocuk, çocuk kitabı
juvenile
juvenile court çocuk mahkemesi
juvenile
(sıfat) genç, gençlere özgü
juvenile
{i} genç; çocuk
juvenile
gençliğe yaraşır
İngilizce - İngilizce
juvenile