a young male human

listen to the pronunciation of a young male human
İngilizce - Türkçe

a young male human teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

boy
{i} delikanlı

Bu, saatini bulan delikanlı. - This is the boy who found your watch.

Karthik bir delikanlıdır.O iyi bir delikanlıdır. - Karthik is a boy. He is a good boy.

boy
{i} oğlan

Küçük oğlan hayvanat bahçesinde. - The little boy is at the zoo.

Oğlana gönderilen mektupta ilginç bir öykü vardı. - There was an interesting story in the letter to the boy.

boy
erkek çocuk

Ağacın altında bazı erkek çocukları var. - There are some boys under the tree.

İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi. - The two boys cooked their meal between them.

boy
ufaklık
boy
uşak
boy
kızan
boy
Vay be!

Vay be, bu cümle de amma tantana kopardı. - Boy, that sentence sure caused a kerfuffle.

boy
Vay canına!
boy
Üf!
boy
{i} oğul

Oğullarım benim her şeyimdir. - My boys are my everything.

Benim bütün oğullarım büyüdü. - My boys are all grown up.

boy
dili erkek arkadaş
boy
{i} genç uşak
boy
boy scout erkek izci
boy
aşağ

Çocuk okumayı beceriyormuş gibi yapıyordu, ama kitabı baş aşağı tutuyordu. - The boy pretended he could read, but he was holding the book upside down.

Bütün erkekler aşağıya baktı. - All the boys looked down.

boy
boy friend k
boy
(isim) oğlan, erkek (genç), delikanlı, erkek çocuk, oğul, erkek hizmetli
İngilizce - İngilizce
boy

Steve is a boy of 16.

a young male human

    Heceleme

    a young male hu·man

    Türkçe nasıl söylenir

    ı yʌng meyl hyumın

    Telaffuz

    /ə ˈyəɴɢ ˈmāl ˈhyo͞omən/ /ə ˈjʌŋ ˈmeɪl ˈhjuːmən/