a young female (in contrast to boy), usually a child or adolescent

listen to the pronunciation of a young female (in contrast to boy), usually a child or adolescent
İngilizce - Türkçe

a young female (in contrast to boy), usually a child or adolescent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

girl
kız

Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor. - Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.

Onun kız arkadaşı Japon. - His girlfriend is Japanese.

girl
kadın

Küçük kız güzel bir kadın oldu. - The little girl grew into a beautiful woman.

Kız ince belli bir kadın haline geldi. - The girl has grown into a slender woman.

girl
sevgili

Sevgilisi de oradaydı. - His girlfriend was there, too.

Sevgilisi okul oyunu için başka bir kızı öpmek zorunda olduğu için Mary mutsuz. - Mary's not happy that her boyfriend has to kiss another girl for the school play.

girl
kadın işçi
girl
bayan dost
girl
girl scout kız izci
girl
{i} k.dili. kız arkadaş
girl
{i} kız arkadaş

Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin? - How can you be sure your girlfriend isn't faking her orgasms?

Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim. - I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.

girl
{i} hizmetçi kız
girl
girl friend yakın kız arkadaş
girl
girlhoodkızlık çagı
İngilizce - İngilizce
girl

Amanda is a girl of 16.

a young female (in contrast to boy), usually a child or adolescent