a young female (in contrast to boy), usually a child or adolescent

listen to the pronunciation of a young female (in contrast to boy), usually a child or adolescent
İngilizce - Türkçe

a young female (in contrast to boy), usually a child or adolescent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

girl
kız

Betty güzel bir kızdır, değil mi? - Betty is a pretty girl, isn't she?

O, Kanadalı bir kızla evlendi. - He married a Canadian girl.

girl
kadın

Küçük kız güzel bir kadın oldu. - The little girl grew into a beautiful woman.

Kız ince belli bir kadın haline geldi. - The girl has grown into a slender woman.

girl
sevgili

Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim. - To tell the truth, she is my girlfriend.

Priscilla Chan, Mark Zuckerberg'in sevgilisidir. - Priscilla Chan is the girlfriend of Mark Zuckerberg.

girl
kadın işçi
girl
bayan dost
girl
girl scout kız izci
girl
{i} k.dili. kız arkadaş
girl
{i} kız arkadaş

Kız arkadaşına doğru koştum. - I ran into your girlfriend.

Tom ve kız arkadaşı aynı sınıfta. - Tom and his girlfriend are in the same class.

girl
{i} hizmetçi kız
girl
girl friend yakın kız arkadaş
girl
girlhoodkızlık çagı
İngilizce - İngilizce
girl

Amanda is a girl of 16.

a young female (in contrast to boy), usually a child or adolescent