a young child who is small for his age

listen to the pronunciation of a young child who is small for his age
İngilizce - Türkçe

a young child who is small for his age teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

peanut
yer fıstığı

Yer fıstığı yemem gerekmiyor. - I'm not supposed to eat peanuts.

Tom bir çocukken, yer fıstığı yiyemezdi. - Tom couldn't eat peanuts when he was a child.

peanut
{i} fıstık

Pamuk yerine fıstık ektik. - We planted peanuts instead of cotton.

Köpeğini fıstık ezmesi ile beslemeyi hiç düşündün mü? - Have you ever tried feeding your dog peanut butter?

peanut
{i} küçük adam
peanut
yerfıstığı

Tom ve Mary'nin yerfıstığına alerjisi olduğunu biliyorum. - I know Tom and Mary are both allergic to peanuts.

peanut
dili önemsiz kimse
peanut
önemsiz miktarda para
peanut
önemsiz
peanut
peanut brittle yerfıstığından yapılan sert bir şekerleme
peanut
peanut butter çekilmiş fıstıktan yapılmış tuzlu ezme
peanut
peanut galler
peanut
[n] Amerikan fıstığı
peanut
Arachis hypogaea
peanut
{i} çoğ., k.dili. önemsiz miktarda para
peanut
yeryangak
peanut
Amerikan fıstığı
peanut
(isim) fıstık, yer fıstığı, çerez parası, önemsiz kimse, küçük adam
peanut
amerikanfıstığı
peanut
küçük

Oğlan bir avuç yer fıstığı topladı ve onları küçük bir kutuya koydu. - The boy gathered a handful of peanuts and put them in a small box.

peanut
{i} çerez parası
İngilizce - İngilizce
peanut
a young child
kiddy
a young child
bambino
a young child
toddler
a young child
tot
a young child
yearling
a young child who is small for his age

    Heceleme

    a young child who I·s small for his age

    Türkçe nasıl söylenir

    ı yʌng çayld hu îz smôl fôr hîz eyc

    Telaffuz

    /ə ˈyəɴɢ ˈʧīld ˈho͞o əz ˈsmôl ˈfôr həz ˈāʤ/ /ə ˈjʌŋ ˈʧaɪld ˈhuː ɪz ˈsmɔːl ˈfɔːr hɪz ˈeɪʤ/